Ankete katılanların %42,5’i Birleşik Krallık’taki gayrimenkulün geleceği konusunda biraz daha iyimser hissettiklerini belirttiler.
Bu da, Aralık ayında yapılan önceki üç aylık ankete göre %36,7 oranında daha iyimser bir sonuç ortaya koyuyor. Katılanların %14,2’si geçen anketteki görüşlerini korurlarken, yalnızca %6,4’ü Birleşik Krallık’taki gayrimenkul pazarının geleceği konusunda daha karamsar görüş belirttiler.
Bir önceki Aralık ayı anketinin kendinden önceki Eylül ayı anketi sonuçlarına göre sadece %53’ü geleceğe dair daha iyimserdi. Daha karamsar olanların oranı %23 iken görüşleri değişmemiş olanların oranı %24’dü.
Ankete katılanların yarısından fazlası, eğer halihazırda işe dönmemişlerse, evden çalışma için öngörülen resmi sona erme tarihin olan 21 Haziran’da önce iş yerlerine dönmeyi umuyorlar. Katılanların %26,7’si halihazırda tamamen veya kısmen iş yerlerine geri döndüğünü söyledi. %29,2’sinden fazlası ise Haziran ayındaki tarihten önce iş yerlerine geri dönmeyi umuyor. %33,3’ü bu yıl Haziran ayından itibaren iş yerine dönmeyi beklediğini söylerken, %10,8’i iş yerine dönmeyi beklemediğini söyledi.
Perakende mağazacılık, pek çoklarınca salgının uzun vadede en çok zarar vereceği sektör olarak öngörüldü (%62,5). Bu sektörü, restoranlar ve barlar izledi (%18,3). Ancak uzmanlar, yine de sektörlerin geleceği konusunda iyimserler.
Sovereign Centros CEO’su Chris Geaves, aşırı etkilenimin olduğu bölgeler hariç kalan alanların haricinde, fiziksel işyerleri için halen “çok güçlü” bir gelecek olduğunu söyledi.
“Halen, çok temel bir nedenden ötürü çok güçlü bir geleceğimiz var: Birleşik Krallık, alışveriş seven insanların ülkesidir” dedi. “Tüm perakende sektörüne tek bir şablon uygulayamazsınız. Her yere farklı şekilde bakmanız gerekir.”
Trafford, Metrocentre ve Meadowhall gibi sekiz süper bölgesel alışveriş merkezinin “yeri doldurulamaz envanter” niteliğinde olduğunu ve bu yerlerin kesinlikle “genişleyip büyüyeceğini” sözlerine ekledi.
Eğlence ve konaklama ajansı Shelley Sandzer’in ortak yönetici ortağı Ted Schama, Property Weekdergisine şunları söyledi: “Pazar, salgının orta dönemi başlangıcında beklediğimizden daha aktif”. Caddeler üzerindeki boş perakende satış yerleri sebebiyle her zamankinden daha fazla eğlence ve vakit geçirmeye yönelik değerlendirilebilecek mekan fırsatları var.”
LabTech’in perakende varlık yöneticisi Jonny Perkins de, eğlence sektörü için “olumlu bir havanın” olduğuna katıldı.
“Şüphesiz, mevcut durum perakende, eğlence ve restoran işletmecileri için zor bir dönem oldu. Ancak, aşıdan kaynaklı olumlu hava ve vaka sayılarındaki azalma ile 2021’in ilk kısmında işletmeci taleplerinde ve kazançlarında gözle görülür bir artış yaşadık”.
“Talep, perakende sektöründe daha mütevazi kalırken, yiyecek içecek ve eğlence sektörlerinde daha konsantre gibi görünüyor” diye sözlerine devam etti.
Quintain CEO’su James Saunders, Wembley Park’ın inşaat firması olarak büyük konaklama mekanlarının da bu yıl planlandığı gibi yeniden açılabileceği konusunda iyimser olduklarını söyledi.
“İhtiyatlı olmakla beraber, SSE Arena ve Troubadour Theatre da dahil olmak üzere büyük mekanlarımızın şartlara uyumlanarak bu yılın ilerleyen zamanlarında izleyicileri tekrar konuk etmenin bir yolunu bulacağından eminiz” dedi.
Otel sektörü de önümüzdeki aylar için olumlu bir beklenti ortaya koyuyor. IHG UK&I genel müdürü Karen Khanna, “Büyük miktarda bastırılmış talep var ve büyümeye yönelik gerçek bir iştahın yanı sıra insanların seyahat etmek için can attıklarını görüyoruz” dedi.
Ankete katılanların %15’i, salgından sonra en çok etkilenen sektörün ofis binaları olacağını düşündüklerini belirtti.
Cushman & Wakefield’deki merkez Londra iş yerleri başkanı Martin Lay şunları söyledi: “Ocak ayında başlayan karantina, 2020’yi güçlü bitirmemizi sağlayan olumlu geçen bir 4. çeyreğin getirdiği iyimserliği azaltan bir gelişme oldu.”
Seyahat kısıtlamaları kalkmadan önce bile hali hazırda uluslararası yatırımcıların Londra pazarını taradıklarını, ancak mevcut stoklardaki düşüklük sebebiyle bu arayışların “neticeye dönüşümünün” olasılıkla düşük olacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.
“Londra odaklı uluslararası sermayenin iştah ve boyutu güçlü olmakla beraber, 2021’de pazara sürülen yeni stoklar geçen yıla göre %40 azalma gösterdi. Mevcut yatırımsal stoklardaki bu daralma bir çok talebin neticeye varamaması olasılığını beraberinde getirecektir.” dedi ve şunları ekledi: “ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) kriterlerinin yatırımcıların karar alma süreçlerinde gittikçe artan etkinliğinin, sadece sınıfının en iyisi olan varlıklara bir yönelimi beraberinde getirmesini bekliyoruz”.
Ankete katılanların çoğu, endüstri sektörünün krizden uzun vadede en güçlü çıkacağına (%56,7) ve onu %29,2 ile konutların takip edeceğine inandığını ifade etti.
AXA Investment Managers konut ve öğrenci konaklama birimi başkanı Joe Persechino, Property Week dergisine, gelişmekte olan öğrenci nüfusu ve devamında da genç profesyonellerin sayısındaki artışın, iş piyasasının kademeli olarak toparlanmasının, önümüzdeki yıllarda özel kiralık konut sektörü için “mütevazı” bir talep artışı getireceğini söyledi.
Persechino şöyle ekledi: “Sabit gelir getirisi arayan sermayenin ağırlığı ile birlikte kurumsal stoklara yönelik görece derinlik yoksunluğu, gayrimenkul sektöründe kayda değer yatırımları beraberinde getiriyor. Güçlü doluluk ve tahsilat oranları yatırımcıların inancını güçlendiriyor. Avrupa’nın başka yerlerindeki fırsatlarla yarışabilen cazip oranlar, beraberinde bu oranlarda kazancı destekliyor.”
Makalenin orjinalini okumak için buraya tıklayın
Çeviri: Dilara Eşkin, Hayranur Çetinkaya, Baytu Realty