Geçen hafta The Big Picture (Sinema Danışmanları), sinema endüstrisinin karşılaştığı zorlukları ve fırsatları tartışmak için “Sinemalar – Ayakta kalabilirler mi?” başlıklı bir web seminerine ev sahipliği yaptı.
The Big Picture (Sinema Danışmanları) kurucu direktörü John Sullivan, içerik gecikmelerinin ve dijital platformların yükselişinin yanı sıra sinemanın karşı karşıya olduğu en önemli zorluklardan birinin stüdyolar ve sinema grupları arasındaki bozulmuş ilişkiler olduğunu söyledi.
“Multipleksin yapısı, stüdyolar, sinemacılar ve mülk sahipleri arasındaki üç yönlü bir ortaklık üzerine inşa edilmişti. Artık bu ortaklık bozuldu” dedi.
Sullivan, mülk sahipleri ve sinemacıların kendi varlıklarını sürdürülebilme ve var olabilme mücadeleleri neticesinde birbirleriyle karşı karşıya gelmek zorunda kaldığını belirtti. “Sinemacıların mülk sahipleriyle konuşması gerekiyor ve bu salt anlaşmaya varmak amaçlı değil, onlara gerçek durumlarını şeffaf bir şekilde aktarmakla da ilgili. Şimdi birbirine destek olmak her zamankinden daha önemli” dedi.
Sullivan, Covid sonrası dünyanın yeni nesil bir sinema deneyimini tecrübe edip etmeyeceğini yorumlarken, “ufukta yeni bir gelecek” olduğunu söyledi.
Lüks koltuklar ve sürükleyici bir vizyon ve ses sunan sinema salonlarına yönelik somut bir müşteri tercihinin var olduğunu belirtti. Bunu yanı sıra sanal gerçeklik ve arabalı sinema talebinin de altını çizdi. Sullivan, Everyman ve The Really Local Group gibi butik sinemalara yönelik artan bir talep olduğuna dikkat çekti. Kullanılmayan ve boş perakende alanlarının da sinema salonlarına dönüştürülebileceğini söyledi.
“Butik sinemalar mahalli olarak kıymetli işletmeler. Eğer sinema kompleksleri kendilerini güncellemeyi başaramazlarsa, butik sinemaların rekabetini hissedebilirler” diyerek mülksahiplerinin ve operatörlerin birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi. “Eğer [sinema salonu] yıpranmış gözüküyorsa ve eskimişse, onu değiştirin.”
Avrupa Dijital Sinema Forumu başkanı David Hancock da web seminerinde konuştu. Sinemanın hala çok talep gören bir güçlü bir varlık sınıfı aracı olduğunu savundu.
“Sinema güçlü bir mecra; hiçbir yere gitmesi gerekmiyor, ölmesi gerekmiyor. Teatral (olan) hala yerli yerinde duruyor. Sinemanın bazen varlığının önemini ispat etmesi gerekiyor. Covid bu süreci ve bu tartışmayı daha keskin bir şekilde önümüze getirip odak noktasına oturttu”.
Makalenin orjinalini okumak için buraya tıklayın
Çeviri: Baytu Realty